
16 Mayıs 2025
FATURA ALACAKLARINDA ALACAK BEDELİNİN MUACCELİYETİ
- Giriş Fatura, ticari hayatın temel belgelerinden biri olup, mal veya hizmet satışını ve buna bağlı ödeme yükümlülüğünü belgeleyen yazılı bir evraktır. Faturanın düzenlenmesiyle birlikte alacaklının, söz konusu bedeli talep etme hakkı doğar. Bu talep hakkının hukuken kullanılabilir hâle gelmesi ise alacağın “muaccel olması” olarak tanımlanır. Bu makalede, fatura alacaklarında alacak bedelinin muacceliyetine ilişkin temel hukuki düzenlemeler incelenecek ve uygulamadaki etkileri açıklanacaktır.
- Muacceliyet Kavramı Muacceliyet, hukuki açıdan alacak hakkının vadesinin gelmesi ve alacağın ifasının istenebilir hâle gelmesi anlamını taşır. Ticari ilişkilerde muacceliyet anının belirlenmesi, borçlunun temerrüde düşürülmesi ve buna bağlı olarak faiz ve diğer hukuki sonuçların gündeme gelmesi bakımından önemlidir.
- Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Muacceliyet 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine göre, faturanın tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi durumunda, fatura içeriğinin kabul edildiği varsayılır. Bu durum, faturada ödeme için belirli bir vade yoksa, fatura bedelinin düzenleme veya teslim tarihinden itibaren muaccel hâle geldiği şeklinde yorumlanmaktadır.
- Vadenin Belirlenmemiş Olduğu Durumlar Faturada açıkça bir ödeme vadesinin belirtilmemiş olduğu durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 90. maddesi gereğince alacağın, sözleşmenin niteliği ve şartlarına göre makul bir süre içerisinde talep edilmesi gerekmektedir. Makul sürenin belirlenmesinde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği, işin türü ve genel ticari teamüller göz önünde bulundurulur.
- Vadenin Belirlendiği Durumlarda Muacceliyet Faturada açıkça vade tarihi belirlenmişse, alacak bu tarihin gelmesiyle birlikte kendiliğinden muaccel hâle gelir. Bu durumda borçlu, belirlenen vadede borcunu ifa etmekle yükümlü olur; aksi hâlde temerrüde düşmüş sayılır ve faiz işlemeye başlar.
- Temerrüt ve Faiz Alacağın muaccel hâle gelmesiyle birlikte, borcun ödenmemesi durumunda alacaklı, borçluyu ihtar ederek veya sözleşme ve fatura üzerinde açıkça belirtilmiş ise ayrıca bir ihtara gerek kalmaksızın borçluyu temerrüde düşürebilir. Temerrüdün gerçekleşmesi ile birlikte, Türk Ticaret Kanunu’nun 1530/7. maddesi uyarınca temerrüt faizi işlemeye başlar. Ticari işlerde uygulanacak temerrüt faizi oranı, kanuni veya sözleşmede kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden hesaplanır.
- Yargıtay Uygulaması Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, faturanın teslim edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi durumunda faturanın içeriği ve ödeme yükümlülüğü kabul edilmiş sayılır. Ayrıca, ödeme vadesinin belirtilmediği durumlarda alacak bedelinin faturanın teslim tarihinden itibaren muaccel olduğu kabul edilmektedir.
- Sonuç Fatura alacaklarında alacak bedelinin muacceliyeti, ticari uyuşmazlıklarda büyük önem taşımakta olup, alacağın tahsili ve temerrüt sonuçlarının doğumu açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, faturaların düzenlenmesi aşamasında ödeme vadelerinin açıkça belirtilmesi ve muacceliyetin netleştirilmesi, olası hukuki ihtilafların önüne geçilmesi bakımından faydalı olacaktır.
FATURA BEDELİNİN ÖDEME TARİHİ SÖZLEŞMEYLE BELİRLENMİŞKEN, MUACCELİYET TARİHİNDEN ÖNCE BAŞLATILAN İCRA TAKİBİNİN HUKUKİ MAHİYETİ
- Giriş Fatura alacaklarının tahsilinde uygulamada sıkça karşılaşılan bir sorun, taraflar arasında ödeme tarihi açıkça sözleşmeyle belirlenmişken, bu tarihten önce icra takibine başlanmasıdır. Bu durum, icra hukukunun temel prensiplerinden biri olan muacceliyet şartını gündeme getirir. Bu makalede, sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihinden önce başlatılan icra takibinin hukuki durumu ve sonuçları değerlendirilecektir.
- Muacceliyet Şartının Önemi Muacceliyet, bir alacağın hukuken istenebilir hâle gelmesini ifade eder. Alacağın henüz muaccel olmadığı durumda başlatılan icra takibi, kural olarak hukuka aykırı olup, borçluya bu takibe itiraz etme hakkı tanır.
- İcra ve İflas Kanunu Kapsamında Değerlendirme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesine göre, takip talebinde bulunabilmek için alacağın muaccel olması gerekir. Alacağın henüz muaccel olmadığı durumlarda yapılan takip hukuken geçerli değildir ve borçlu tarafından itiraz edildiğinde, takip iptal edilir veya durdurulur.
- Yargıtay Uygulaması Yargıtay, sözleşmede açıkça belirtilmiş bir ödeme tarihi varsa, bu tarihten önce yapılan icra takiplerini “erken başlatılmış” ve hukuken geçersiz kabul etmektedir. Yargıtay kararlarına göre, muacceliyet tarihinden önce başlatılan icra takipleri, borçlunun itirazı üzerine iptal edilmektedir. Borçlunun itirazda bulunmaması durumunda ise takip geçerliliğini sürdürebilir ancak hukuki ihtilaflarda borçlu lehine önemli bir savunma imkânı doğmaktadır.
- Erken Başlatılan İcra Takibinin Sonuçları Muacceliyet tarihinden önce başlatılan icra takibi, borçlunun itirazıyla karşılaşırsa, alacaklı aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretleri yüklenebilir. Ayrıca, erken takip nedeniyle borçlu uğradığı zararları talep edebilir. Bu nedenle, takip öncesinde alacağın muacceliyet şartının dikkatlice değerlendirilmesi önemlidir.
- Sonuç Fatura bedelinin ödeme tarihinin sözleşmeyle belirlenmiş olduğu durumlarda, bu tarihten önce başlatılan icra takipleri hukuken geçersiz olup, borçlunun itirazıyla iptal edilir. Bu nedenle alacaklıların icra takibi başlatmadan önce ödeme tarihlerini ve muacceliyet durumlarını dikkatlice incelemeleri ve bu doğrultuda hareket etmeleri gerekmektedir. Bu hususun göz ardı edilmesi, gereksiz hukuki maliyetlere ve zaman kaybına neden olabilir.